Kalp Damar Cerrahisi

Görevi vucüdumuzda temiz kanın dokulara pompalanmasını sağlamak olan kalp, temiz kanı dokulara ileten atardamar ve dokulardan kirli kanı toplayıp kalbe geri getiren toplardamar sistemiyle koordineli bir şekilde çalışır. Kalp ve Damar Cerrahisi bölümü de, kalp ve birlikte çalıştığı damar sistemine ait sorunlarda (doğumda veya sonradan oluşan) erken teşhis ve tedavileri uygulayan birimdir.

Kalp damar hastalıkları tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen ölüm nedenidir.Türkiye’de modern tıbbın sürekli ilerlemesiyle hastalıklara erken teşhis konulması, hastalıkların tedavisine önemli ölçüde fayda sağlamaktadır.Tedavi için gerekli cerrahi işlemler donanımlı kalp damar uzmanları tarafından gerçekleştirilmektedir.

Hekime başvurularda kalp ve damarlarla ilgili olabileceği düşünülen şikayetler genellikle şunlardır:

  • Göğüs ağrısı
  • Göğüste sıkışma
  • Çarpıntı
  • Sol omuzda ve kolda, dirseklere,alt çeneye veya sırta yayılan tipte ağrı
  • Nefes almada zorlanma hissi, nefes darlığı
  • Çabuk yorulma
  • Tıkalı damarın beslediği bölgede uyuşma, güçsüzlük, soğukluk, karıncalanma hissi
  • Ani bayılmalar (genellikle ayaktayken)

Kalp hastalıkları açısından riskli grupta olanlar (tansiyon, diyabet, kolesterol, obezite, ileri yaş, sigara içenler veya pasif içiciler, ailesinde kalp hastalığı öyküsü bulunan kişiler ya da daha once kalp rahatsızlığı geçirmiş olan hastalar...) yukarıdaki şikayetlerden birini hissettiğinde daha dikkatli davranmalı en yakın sürede hekime başvurmalıdır.

Kalp Damar Cerrahisinde yapılan uygulamalar

  • Koroner by-pass ameliyatı
  • Aort anevrizma cerrahisi
  • Minimal İnvazif Mitral ve Aort Kapak Ameliyatları
  • Doğumsal olan kalp boşlukları arasındaki deliklerin kapatılması
  • Karotis Ameliyatları (Şah Damar Ameliyatları)
  • Kalp nakli (transplantasyonu)
  • Ventriküler destek cihazlarının (VAD'ler), vücudun her yerine kan pompalamasına yardımcı olarak başarısız kalbe “yardımcı olan” mekanik cihazların implantasyonu
1.Koroner By-pass Cerrahisi

Koroner arterler, kalbi çevreleyen ve beslenmesinden sorumlu olan atardamalardır. Nasıl ki vücudumuzdaki fonksiyonel dokular işlevlerini yerine getirebilmek için kalpten gelen temiz kana ihtiyaç duyuyorsa kalpte pompalama görevini yerine getirebilmek için temiz kana ihtiyaç duyuyor ve ihtiyaç duyulan bu temiz kanı koroner arterler kalbe sunuyor. Bu damarlarda meydana gelen daralma ya da tıkanma sonrası kalp kasına yeterli kan ulaşamayacak ve kalp kasının işlevinde bozulmalar meydana gelecektir. Bunun sonucunda; miyokard infarktüsü (kalp krizi), konjestif kalp yetmezliği, ya da ani ölümler gelişme ihtimali yükselecektir.

By-pass kelime anlamı olarak yan geçit, köprüleme manasındadır. Vucüdumuzda çıkarıldığı bölgede fonksiyonel bir kayıp yaşanmayacak olan damarların (sıklıkla sol iç meme ve ön kol arteri) greftiyle tıkanmış olan koroner damarlara by pass işlemi uygulanır. Tıkalı olan koroner arterden geçemeyen kanı yeni yerleştirdiğimiz damar vasıtasıyla kalbe iletme işlemidir.

Koroner by-pass ameliyatı kalp durdularak ya da çalışan kalpte yapılabilir. Tıkalı olan damarın yeri ve çapına göre, hastanın diğer sistem hastalıklarına(solunum-böbrek) göre hangisinin yapılacağı tercih edilir.

Eskiden sık olarak yapılan açık kalp cerrahisiyle bypass günümüzde gelişen teknolojiyle yerini minimal invaziv cerrahiye bırakmaya başladı. Minimal invaziv cerrahide hastanın göğüs kısmında kesi olmadan sol koltuk altından ufak bir kesiyle kalbe ulaşılıp bypass işlemi gerçekleştiriliyor.

Ülkemizde son yıllarda deneyimli hekimlerimizin by-pass cerrahisinde robotik sistemleri başarıyla kullanmaya başlamasından sonra, hastanın iyileşme sürecini kısaltarak hasta konforunu ve operasyon başarısını yükseltmesiyle bu alanda önemli ilerlemeler gözlemlenmektedir.

Anevrizma; aort damar duvarındaki zayıflama ve esnekliğin kaybolmasıyla damarın balon gibi şişmesidir. Aort sol kalpten çıkan vucüda kanı dağıtan ana atardamardır.

Anevrizmalar genellikle karın bölgesinde oluşur yıllar boyu sessizce büyüyüp patlayana kadar bulgu vermeyebilir. Patlamış bir abdominal (karın) aort anevrizması ise sırtta ve karında şiddetli ağrı,ciltte terleme, baş dönmesi, iç kanama ve şoka neden olur. Acil cerrahi tedavi gerektirir.

Küçük anevrizmalar rutin takip edilir cerrahi tedavi gerektirmez,büyükse veya patlama riski varsa cerrahi önerilir.

Anevrizma cerrahisinde endovasküler yöntem(kapalı) ve açık cerrahi olmak üzere iki yöntem kullanılabilir.

Endovasküler yöntem : Yüksek riskli hastalarda (hipertansiyon, diyabet..) açık ameliyat olmadan kasıktan girilerek anevrizma olan damar kısmı greftlerle onarılır.

Açık cerrahi: Hastalıklı damar bölgesini tamamen ortadan kaldırıp yerine yeni yapay damar koyularak gerçekleştirilir. Açık cerrahi de karında olabildiğince küçük bir kesiyle işleme başlanır.

Kalp nakli, diğer tedavi yöntemlerinin sonuç vermediği durumlarda, ileri dönem kalp yetmezliği ve koroner damar hastalığı olan kişilerde yapılan bir nakil operasyonudur. Amaç, kısa zaman içinde beyin ölümü gelişmiş bir bağışçıdan çalışan kalbi hastaya yerleştirmektir.

Türkiye’de kalp nakli operasyonları başarıyla yapılmakta olup ancak yabancı uyruklu hastalarımız için nakil operasyonunu gerçekleştirememekteyiz. Bunun nedeni Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre beyin ölümü gelişmiş Türk bağışçılardan alınan organlar yalnızca Türk vatandaşlarına nakledilebilmektedir.